Genç Girişimcilerin Sesi Oluyor
27 Mart 2021

Genç Girişimcilerin Sesi Oluyor

Farklı içeriklerin her geçen gün yer almaya devam ettiği televizyon ekranlarında, bazı programlar reyting kaygısına girmeden izleyenlerine kaliteli içerik sunma hedefiyle yayın hayatına devam ediyor.

Girişimcilere yol gösterme ve iş dünyasının başarı, girişim hikayelerini ekranlara taşıma hedefi ile yayın hayatına başlayan Dijital Açı Programı, birbirinden özel konu ve konuklarıyla ekranların mentor programı haline geldi.

Üretime, yatırıma, ihracata, girişimciliğe ve startup’lara dair herşeyin, girişimcilik eko sisteminin tüm paydaşları ile birlikte konuşulduğu programın moderatörü ise, iş dünyasının çok yakından tanıdığı Ankaref Yönetim Kurulu Başkanı Ali Erhan Binici.

Yoğun iş hayatı içerisinde böylesi özel bir misyonla program yapma fikrini ve Dijital Açı ile ilgili detayları Ali Erhan Binici ile konuştuk.


Erhan Bey böylesi yoğun bir tempo içerisinde televizyon programı hazırlama amacınız nedir?

İşi, birikimi, uzmanlığı, konumu ne olursa olsun, bir kişinin içinde yaşadığı topluma karşı sorumlulukları olduğuna ve o toplumun daha iyi bir noktaya gelebilmesi için yapabileceği bir şeyler olduğuna inanıyorum. Herkes elinden geldiği ölçüde bilgisi ve tecrübesi nispetinde çevresindeki insanlara dokunacak işler yaparsa, projeler geliştirirse, inanın o toplum çok daha güzel bir noktaya gelir.

Programımız, bu bakış açımızın sonucu olarak ortaya çıkan bir format. Girişim yolculuğuna başlamak isteyip, yaşadığı tereddütlerden dolayı bir türlü başlayamayan, ilk adımı nasıl atması gerektiği konusunda net bir fikri olmayan ya da güvenli limanlarından ayrılıp girişimciliğin dalgalı denizinde yol almaktan çekinen insanlara, ilk adımı atmalarını sağlayacak cesareti ve motivasyonu vermek, onlara girişimcilik serüvenlerinde yardımcı olacak yol haritaları sunmak, neyi nasıl yaparlarsa daha kısa sürede hevesleri ve heyecanları tükenmeden başarıya ulaşabilmelerini sağlayacak yöntemleri onlarla paylaşmayı amaçlıyoruz.


Genç girişimcilerin sesi olmayı başardık

Dijital Açı Programı’nda örnek teşkil edecek başarılı girişim ve girişimcileri, onlara hiçbir maddi yük oluşturmayacak şekilde ekranlara taşıyoruz. Hem onların yatırımcılarla bir araya gelmelerini ve kendilerine yatırımcı bulmalarını hem de daha yolun başında olan girişimcilere onların model olmalarını sağlıyoruz. Hatta bu amaç doğrultusunda Dijital Açı’ya konuk ettiğimiz startup’larımızdan yatırım alanlar bile var.


“Farklı kanallardan gelen talepleri değerlendiriyoruz” Programımız gerek konsepti gerekse içeriğiyle kısa sürede izleyicilerden tam not aldı. Programımızla daha çok girişimciye ve startup’a ulaşmak, dokunmak istiyoruz. Bu nedenle yeni yayın döneminde farklı kanallardan gelen talepleri de değerlendiriyoruz. Yakın bir dönemde programımız yenilenen birçok özelliği ile yine ekranlarda yayınlanmaya devam edecek.


Ankaref de programınıza konuk aldığınız startup’lar gibi başarılı bir girişim hikayesi mi?

Aslında Ankaref, bugün konuk aldığımız startup’lardan daha da geride başlamış bir girişim yolculuğu. İki üniversite arkadaşının hayali ile 25 m2 bir ofiste başlayan Ankaref, 2007 yılında Nesnelerin İnterneti (IoT) teknolojisini anlatmaya çalışıyordu. Neredeyse bugün Elon Musk’ın insanların beynine çip takılmasını anlatmak gibi birşeydi. İki yıl hiçbir şey satamadan ve bütün birikimlerimizi harcayarak, bıkmadan usanmadan çalıştık. En iyi yaptığımız şey çok çalışmaktı ve yapabileceğimizden emindik. Kredi aldık, borç aldık ama umudumuzu hiç kaybetmedik. Bugün startup’lara baktığımızda görüyoruz ki bizden çok daha fazla imkanlara sahipler. Teşvikler, destekler ve yatırımcılar düşünüldüğünde gerçekten her geçen gün büyüyen bir ekosistem var. Ankaref’in bu inanılmaz girişim yolculuğundan bugüne geldiğimizde, 6 şirket ve projelerimizde iç ve dış kaynaklı olarak çalışan yaklaşık 2.000 kişi var. Bu durum bizim açımızdan çok önemli bir değer. Üretmek, istihdam sağlamak ve ihracat yapmak amacıyla kurduğumuz Ankaref, bugün tüm amaçları yerine getirmeyi başardı ve bundan sonra da büyüyerek devam edecek.


Birçok farklı sektörde çalışıyorsunuz. Sizde en özel yere sahip çalışmalar hangileridir?

Her projemiz, ürünümüz arkasında inanılmaz emekler barındırıyor. Her biri birbirinden gerçekten daha kıymetli. Tabi ki bazı işler hem teknolojik olarak hem de sağladığı faydalar olarak biraz daha bizim için özel oluyor. Mesela Aşı Takip Sistemi, çocuklarımızın güvenle aşılanmasını sağlayan bir sistem. Ben de bir babayım ve çocuğuma yapılan aşıdan emin olmak inanılmaz güvende hissettiriyor. Bugün bir ineğin kızgınlığını tespit edip, bir buzağı bizim sayemizde dünyaya geliyorsa gerçekten çok keyifli. İnsanlar beton kalitesinden emin oldukları evde daha fazla güven ve huzur içinde oturabiliyorlarsa, yaptığınız çalışmalar ayrı bir haz veriyor. Akıllı ev sistemlerimiz sayesinde, bir kişinin canını veya malını koruyabiliyorsak ve bir dua alabiliyorsak inanın birçok ticari başarıdan daha önemli. Büyüklerimiz elektriğin olmadığı dönemleri yaşamış kimselerdi ve belki hatırlarsanız neredeyse hepsi Allah şu elektriği bulandan razı olsun derlerdi. Bizim çalışmalarımız da aslında bir yerde benzer. İnsanlara faydalı olduğumuz projeler ve ürünler, bizde en özel yere sahip olanlar.


Ülke genelinde yürüttüğünüz projeler var. Hem kamu hem de özel sektöre çözümler üretiyorsunuz. Son yıllarda da Fonri markası ile tüketici elektroniğinde pazarınızı büyütüyorsunuz. Bu kadar farklı sektör ve disiplin bir arada nasıl yönetiliyor?

Aslında teknolojik açıdan baktığınızda aynı işi yapıyoruz. Uç noktadan veri almak. Tabi ki yöntem ve teknikler değişiyor ama uzmanlığımız olan veri toplama mimarisi ve mantığı değişmiyor. Zaten her zaman söylediğimiz, “Siz hangi veriyi nereden alacağımızı söyleyin, gerisini bize bırakın” felsefesi tüm bu işlerde benzer şekilde yürütülüyor. Tabi ki farklılaşma alan uzmanlığında yaşanıyor. Burayı da kendi öğretimizle aşıyoruz. Takım arkadaşlarım hangi işle uğraşıyorlarsa o işteki süreçleri en az müşterimiz kadar bilmeye odaklanıyorlar. Süreç hakimiyetimiz arttıkça işlerdeki başarı oranımız da artıyor. Ayrıca alanında uzman akademisyenlerden danışmanlık hizmeti alıyoruz. İşin hem teorik hem de pratik uygulamalarını birebir gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Bizzat ben dahil tüm arkadaşlarımız hiçbir ürünü masa başında, bilgisayar karşısında tasarlamıyoruz. Ankaref’ten birisini çiftlikte, hastanede, depoda, sevkiyatta ve benzeri birçok yerde görebilirsiniz. Tüketici elektroniğinde de başarımız aslında her birimizin birer kullanıcı olması. Kendi kullanmadığımız bir ürünü satmıyoruz. Bu nedenle de müşteri memnuniyeti Fonri ürünlerinde çok yüksek.